DENEYSEL VAROLUŞÇU PSİKOLOJİ
DENEYSEL VAROLUŞÇU PSİKOLOJİ
hazırlıktan nasıl bahsedilebilir? Eğer iki insan birbirilerini daha sonra da görmeyi kararlaştırdılarsa uzun süreli hazırlık anlam kazanır. Örneğin erkek kadının mat renkleri sevdiğini ve yabancı dillerden etkilendiğini hissetmiştir. İkinci görüşmeden önce kadının perspektifinden düşünerek ikinci defa görüştüklerinde koyu mavi renginde giyinebilir ve Fransızcasını gözden geçirebilir. Açıkçası bu tür hazırlıklar kadın erkek etkileşimleriyle sınırlı değildir. Bu iki erkek, iki kadın, iş görüşmeleri, iş arkadaşlıkları veya akrabalar arasında da olabilir.
taraflara yönlendiren belirli bir eğitim/maruz olunma gibi önkoşullar vardır. Örneğin, eğitim insanları yemek zamanının koku duyusuyla ilgili unsurlarını ve görselliğini duyarlılaştırır. Benzer şekilde yemek masasındaki ya da herhangi bir sosyal etkinlikteki insanlar temel bir estetik memnuniyet olarak kendi bedenlerine duyarlılık gösterebilir de göstermeyebilir de. Eğitim bu duyarlılığın kaynakları olarak görülebilir. Bu nedenle kültür, alt kültür ya da grup göz önüne alındığında bu kültürde beden ve görünüş diğerlerini estetik olarak memnun etmektedir. Diğerleriyle yüz yüze iletişim, beden ve görünüşle ilgili olarak kültür amaçlarının konseptini özümsemek için gerekli olacaktır. Bu da, X kültüründeki bir çocuğun yoğun insan etkileşimine sahip olarak büyümesi halinde, kültürün ideal topluluk ve görünüşü formal ve informal olarak iletiliyorsa, çocuk, sosyal etkileşimdeki “topluluk” ölçütüne uyum sağlayacaktır.
UZUN VADEDE HAZIRLIK İÇİN KLASİK ÖRNEKLER Çay Merasimi ve Akşam Yemeği Kişinin duygularını uyandırmak için basit bir içecek olması şöyle dursun, klasik sosyal içeriği olan çay, bellezza yönlerini taşıyan, sosyal bir merasimdir. Japon çay merasimini tanımlarken Kesten (1997) çay merasiminin “görülmeyen” yönlerine dikkat çekmiştir. Bu insanlar arasındaki uyumu, saygıyı, diğerlerini takdir etmeyi içerir. Daha ayrıntılı olarak birçok fiziksel unsur bu merasime eşlik eder ve onu donatır. Örneğin: Bahçe manzarası, mutfak eşyaları, çiçeklerin yeri, çay fincanlarının rengi... Kesten bu görülebilir ve görülemeyen bileşenlerin çay içme durumuna estetik bir deneyim kattığını diler getirmiştir. Çay merasiminin inceliklerinde Japon olmayan insanlara öğretide bulunan yaygın görüşler vardır (Kesten1997). Aynı şekilde, neredeyse herhangi bir klasik yemek masası -Fransa ya da İtalya gibiyemek yemenin estetik deneyimini oluşturan bir dizi sosyal repertuar ve fiziksel unsurlara neden olur. Her aile üyesi veya yemekteki diğer misafirler belirli bir hazırlık yapar. Bu yemekten önce yapılan bir beslenme demek değildir. Diğerlerini memnun etmek için giyinmek ve diğerleriyle sohbet etmeye hazır olmaktır. Masaya oturmak çigneme ve yutma eylemi için tüketmek değildir; Müşterek estetik algılar olmak zorundadır. Masadan ve mutfaktan sorumlu kişi masadaki misafirler için potansiyel estetik bir memnuniyet sağlamak için hazırlık yapar. Masayı hazırlamada ekstrem bir örnek de 5 gün süren Hint düğünlerini içerir. Sosyal ritüellerin hazırlığı sözlü ifadelerin karışımı, çok sayıda sözsüz iletişim, elbiselerin hazırlanması vs.. Aşçı pontansiyel bir sanatçıdır. Masadaki atmosferin ve görsel hatların tadını çıkarmak için hazır bulunan misafirlerin görüşlerini dikkate alan bir kişidir. Misafirler bu unsurlarla eğlenmeye hazırsa yemek de katılımcılar arasında bir bellezza etkileşimine dönüşür. Ortaya çıkan dayanışmaya daha sonra etkileşime dayalı estetikler olarak bu durumun uzatılması gibi bir eğilime yol açacaktır. Diğer yandan, misafirler sabırsız bir koşulda geldiyse bu yemek, sadece yemek yeme durumuna dönüşecektir. Misafirler onlara sunulan potansiyel bellezzayı fark etmeyecekler ve çabucak kendi meşguliyetlerine dönmek isteyeceklerdir.
Beden ve Görünüş Bu konu tam olarak yemek masasının saran konularla ilişkilidir. Klasik yemek yeme durumlarına, etkileşime dayalı estetik bir yere bakıldığında, insanları estetik
158
Aynı çocuk, diğerleriyle karşılaşması sırasında, güzel görünüşle estetik bir memnuniyet sağlayacaktır özellikle kültürün ve grup standartlarının algısına göre oluşan “Güzel görünüş”. Çok cılız ya da çok kilolu bir görünüş çocuğa çekici gelmeyecek ya da çocuk için caydırıcı olacaktır. Böyle bir çocuk kişisel ihtiyaçlarından, kaygılarından, meşguliyetlerinden vb. unsurlardan geri kalmazsa, etkileşim sırasında diğerlerinin görüşlerini alacaktır. Bu durumda, diğerlerinin algıladığı gibi kendi bedenlerine uyum sağlayacaktır. Bu tarz çocuklar bedenlerinin diğerleri için bellezza duygusunu oluşturup oluşturmadığına duyarlı olacaktır. Bu şekilde beden “flört” durumuna, estetik izlenimde gelişen bir etkileşime girecektir. Bu analizlerin, konuşma tarzını, saç ya da giyinme tarzını içeren bir etkileşimin yürütüldüğü tüm özellikler konusunda eşit olarak uygulandığı aşikardır. Bireyler kültürel eğitimleri sırasında belli bir ölçüte duyarlılık gösterdiyse ve diğerlerinin görüşlerine uyum sağlıyorsa, fiziksel durumlarının diğerleri için estetik bir memnuniyet mi yoksa memnuniyetsizlik mi sağladığını hissedeceklerdir. Burada özellikle, sosyal ortamlardaki beden ağırlığı ve şekline olan duyarlılığa, kişinin niyetine ve kişilerarası etkileşim estetiğiyle bedenini koordine etmek için gereken çabalarına odaklanıyoruz. Tabi ki kişinin kültürel olarak tarif edilen bir kilonun elde etmesindeki bazı genetik bileşenlerin olduğu da açıktır (Smith 1999). Örneğin ikiz kardeşleri karşılaştıran bir araştırmadan sağlanan kanıtlar vardır. Diğer yandan Amerika’da obezite oranlarında artış görülmektedir. Bu konuda Amerika ve Fransa arasında yapılan karşılaştırma, araştırmacıların kilo kontrolünde sosyal ve diğer çevresel faktörler için çok geniş bir özgürlüğü olduğunu göstermektedir. Devam eden bir etkileşimin gelişimi kesin bir ihtiyaç etkileşiminden ayırt edilmelidir. Öte yandan stereotip örnekler de akla gelmektedir: Bir kadın istediği erkekler arasında güç ve etki sağlamak için harika bir görünüm oluşturabilir.
Uzun süreli Hazırlık Vücut ağırlığı, göz temasının, kişilerarası mesafenin ya da yüzle ilgili ifadelerin aksine hızlı bir şekilde ayarlanamaz. Kilo konusunda diğerlerinin perspektifine
159