DENEYSEL VAROLUŞÇU PSİKOLOJİ
DENEYSEL VAROLUŞÇU PSİKOLOJİ
tek kişilik haneye, gayri şahsi alışveriş merkezlerine ve cep telefonları ve bilgisayara dayalı iletişim gibi çeşitli teknik gelişmelere dikkat çekmiştir. Locke’un ardından, kişiler arasında mesafe yaratan tüm gelişmelerin ve kısaltılan iletişim şekillerinin sosyal bir karşılaşmada bellezza olasılığını azalttığını ileri sürebiliriz. Bunun nedeni açıktır. Her duyusal ölçüt etkileşim sırasında estetik dürtüleri oluşturmak ve tecrübe etmek için katılımcının potansiyelini artırır. Ölçütlerin azalmasıyla, diğerleriyle estetiğe dayalı iletişimlerin uygulaması için daha fazla neden kalmaz. Mckenna ve Bargh’ın (2000) belirttiği gibi internet fiziğe ilişkin durumları yok etmektedir. Kültür bu şekilde değişmektedir.
Kişisel İhtiyaçlar Kişisel ihtiyaçların birçok şekli kişilerarası bellezza için gereklilik teşkil eden görüşle çatışırken, kültürel değişime sebep olan iki çeşit ihtiyaca ya da meşguliyete atıfta bulunmaktayız.
Kaygı Kültürün tümü ya da büyük çoğunluğu, savaş, terör, salgın hastalıklar, suç gibi tehlikelerle kuşatıldıysa, etkileşim için katılımcılar diğerleriyle olan ilişkilerini uygulamaya koyacaktır. Müşterek korku böyle bir savaş zamanında iyi bir dayanışma yaratabilir ve ortak değerlere katkıda bulabilir (Greenberg, 1997). Bu karşılıklı kaygılardan ve paylaşılan amaçlardan gelen bir dayanışmadır. Örneğin bir salgının kurbanları veya azınlık üyeleri dayanışmayı tecrübe edecektir ama böyle bir dayanışma tehdit altına girme ve ortak bir çözüme yönelme duygusuyla olmak zorundadır.
Başarı Kaygıları
BÖLÜM 24 ŞUAN BURADA OLMAK, İNSAN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN BİLİNÇ GEREKLİ MİDİR?
Kişisel meşguliyetin diğer bir çeşidi de başarı güdüsüne yakındır (McClelland, Atkinson, Clark, & Lowell, 1953). Çalışanlarını sürekli olarak görevlerine odaklanmalarına, fazla mesai yapmalarına, nöbette olmalarına, güvensiz koşullarda çalışmalarına zorlayan bir şirket kişilerarası etkileşime odaklanmaları için çalışanlarına boş vakit vermeyen bir şirket olacaktır. Bu tarz başarı egemen toplumda işle, ev ödeviyle ve toplantılarla meşgul olmak kafe-bardaki karşılaşmaları ve evdeki ilişkileri iş odaklı etkileşimlere dönüştürecektir. İşlevsellik ve verimlilik etkileşimlere egemen olacaktır. İnsanların yüksek kaygı düzeyleri ve şiddetli iş etikleriyle karakterize edilen kültürlerde amacına ulaştıklarını belirtmeliyiz ve etik olarak belirli hedeflere ulaşarak sahip olunan mutluluklar, hazlar vardır. Amaç odaklı olarak yönetilen ve dürtüyü azaltma girişiminde bulunan sosyal etkileşimlerin kendi kendini yenilemediğini (sürekli devam etmediğini) belirtmek isteriz. Bireysel ihtiyaç ortaya çıkar ve böyle bir dürtünün azaltılmasına hizmet ettiği sürece bunun giderilmesi için gereklidir. Buna karşılık, bellezza etkileşimine neden olan zevkler kendi içinde bir etkileşimle gelişir.
162
163