TÜRK DİLİ TARİHİ
225
765'te Uygurlar Çin'e yine yardım ettiler. İsyan eden 100 000'den fazla Tibetliyi mahvederek hem Çin'i kurtardılar, hem de zengin ganimetler elde ettiler. Çin, âdeta Uygurların himaye ve kontrolüne girmişti. Uygurlara verilen hediye ve vergilerden dolayı hazine boşalmıştı. Çin kaynağı Tang-şu, "Tang hazineleri bomboş iken ve saray memurları maaşlarını alamazken" Uygurlara 100 000 parça ipek verildiğini kaydeder. Uygurlar Çin pazarına da alışmışlardı. 758'den itibaren her yıl alış veriş yapmak üzere atlarıyla Çin'e geliyorlar; bir ata karşılık 40 top ipekli alıyorlardı. Çinliler için bu zoraki bir alış verişti; fakat başka çareleri yoktu. Uygurlar kızdıkları zaman atlarına binip şehrin kapısına hücum ediyorlar; imparatorun gönderdiği elçiler vasıtasıyla zorla ikna ediliyorlardı. Tabiî bütün bunlar aynı zamanda Uygurların şehir hayatına alışması anlamına geliyordu. 773 yılı Temmuzunda Uygurlar, Çin başkenti Çaŋan'dan, hediye ve eşyalarla yüklü 1000'den fazla araba ile Orhun vadisine dönmüşlerdi. Uygur tüccarların bir kısmı da Çaŋan'da kalıyordu. 778'de imparator "başkentte kalan Uygurlar ve diğer barbarlar kendi elbiselerini giysinler. Çinli elbisesi giymelerine lüzum yok" diye ferman çıkartınca 100 Uygur tüccarı kendi elbiselerini giymişti. Demek ki Uygurlar Çin elbiseleri de giymeye alışıyorlardı. Çinli kızlarla evlenip Çinlileşenleri de çoktu. 779 yılında çıkan bir anlaşmazlık dolayısıyla Bögü Kağan, amcası oğlu ve veziri Tun Baga Tarkan'ca vldürüldü. Alp Kutlug Bilge Kagan unvanıyla tahta oturan Tun Baga Tarkan muhtemelen Maniheizm'e karşı idi. Bögü Kağan'ın adamları olan Maniheist Soğdak tüccarları da öldürtmüştü. Kır-gızları yeniden itaat altına alarak devletin gücünü korudu. Ancak Şatolarla birleşen Tibetlilerin Beş Balık'ı almalarına engel olamadı. 795'te Uygur hanedan boyu değişti. Kağanlık, Yaglakarlardan Edizlere geçti. Alp Ulug Bilge unvanıyla tahta oturan ve 10 yıl Uygurları idare eden bu kağanın dönemi, Uygurların en parlak dönemidir. Alp Ulug Bilge, Karluk isyanını bastırmış ve Kırgızlar üzerinde büyük bir zafer kazanmıştı. "Yayının vızlamasıyla" birlikte Kırgız kağanı "ölü olarak yere seril"mişti. 400 000 kişilik Kırgız ordusu perişan edilmiş; vadiler terk edilmiş at ve öküzlerle dolmuş; Kırgızların bıraktığı silâhlar dağ gibi yığılmıştı. Kırgız devleti yok olmuş; Kırgız yurdunda adam kalmamıştı. Yukarı Yenisey'de Kırgızlarca işletilen ve uzak ülkelere ihraç edilen demir madeni Uygurların eline geçmiş; bu sayede ülke zenginleşmişti. Kağan, Kuça, Karaşar, Turfan bölgelerini de Tibetlilerden kurtarmış ve ipek yolunu eline geçirmişti. Uygur Kağanlığı'nın gücü 820'lere kadar devam etti. 821 civarında Uygur ülkesine gelen Tamîm bin Bahr'ın anlattığına göre Uygurlarda 17 baş-