284
Ahmet B. ERCİLASUN
30. diz: tiş 80. su: suw/sub/sug 31. dolu (boş olmayan): tolı/tolu 81. şişman: şiş/şiş 32. duman: tuman/tütün 82. taş: taş 33. durmak (ayakta): turmak 83. tırnak/pençe: tırŋak/tıŋrag 34. dünya/yeryüzü: yir/yirtinçü 84. uçmak: uçmak 35. el: elig 85. uyumak: udımak 36. erkek: er/erkek 86. uzun: uzun 37. et: et 87. vermek: birmek 38. gece: tün/kiçe 88. yemek:- yimek/aşamak 39. gelmek: kelmek 89. yağmur: yagmur/yamgur 40. göğüs/meme: kögüz/kögüs/emig90. yanmak/yakmak: köymek/köydürmek 41. görmek: körmek 91. yaprak: yapırgak/yapırkak 42. göz: köz 92. yatmak: yatmak 43. güneş/gün: kün/kuyaş 93. yeni: yaŋı 44. ısırmak: ısırmak 94. yeşil: yaşıl 45. içmek: içmek 95. yıldız: yultuz/yulug 46. iki: iki 96. yol: yol/oruk 47. işitmek: işitmek/eşidmek 97. yumurta: yumurtga 48. iyi: edgü 98. yuvarlak/değirmi: tegirmi/yumgak 49. kabuk: kasık 99. yürümek: yorımak/yürmek 50. kadın: tişi/katun/yutuz 100. yüzmek (suda): üzmek Görüldüğü gibi Eski Uygurcanın temel söz varlığı bugünkü Türkçeyle hemen hemen aynıdır. Farklar, kök/yıltız, yanmak/köymek, çok/üküş, gece/tün, kabuk/kasık, kemik/süŋük gibi birkaç kelime ile sınırlıdır. 100 temel kelimeden Köktürkçede rastlanabilen 64 kelime de Uygurcadakilerle tamamen aynıdır. Swadesh'in listesinde olmayan itmek(düzenlemek), kılmak, yaratmak, almak, kötürmek (yukarı kaldırmak), tutmak, urmak, tegmek, açmak, kirmek, kigürmek (sokmak), taşıkmak (çıkmak), barmak (gitmek), sürmek, sökmek, bamak (bağlamak), sımak (kırmak), bıçmak, basmak, başlamak, ıdmak (göndermek), keçmek, aşmak, adırmak(ayırmak), adrılmak, yükünmek (eğilmek), yanmak (geri dönmek), inmek, tüşmek, binmek, togmak, törümek, yaşamak, tirilmek, açmak (acıkmak), todmak (doymak), agrımak, umak (muktedir olmak), ömek (düşünmek), bilmek, samak (dü-