Ahmet B. ERCİLASUN
342
Yükin yüklep yolga kirgen kalmas irmiş Kervan eğer göçer olsa azık alır; Kâr ve ziyan olduğunu orda bilir; Azıksız yola girenler yolda kalır; Yük yükleyip yola giren kalmaz imiş. Ahmed Yesevî, Batı Karahanlıların hüküm sürdüğü Batı Türkistan'da, Karahanlıların son dönemlerinde yaşamış ve eser vermiş mutasavvıf bir şairdir. Ancak onun müritleri de aynı tarzda hikmetler yazmışlardır. Bunlardan bilhassa Hakim Süleyman Ata meşhurdur. Müritlerinin şiirleri de bazen Yesevî'ye mal edilmiştir. Dolayısıyla Dîvân-ı Hikmetlerdeki bütün şiirlerin Yesevî'ye ait olduğunu söylemek zordur. Ancak yine de Türk tasavvuf şiirinin ilk örnekleri olan hikmetleri Karahanlı Dönemi edebiyatı içinde değerlendirmek doğru bir yaklaşım sayılmalıdır. *
*
Mahkeme belgeleri, 10. yüzyılda Yarkent'te, Uygur ve Arap harfleriyle kaleme alınmıştır. Türk dil ve hukuk tarihinin bu önemli belgeleri Selçuklu Araştırmaları Dergisi'nde Şinasi Tekin tarafından yayımlanmıştır. 2.2. KARAHANLI DEVRİ ESERLERİNİN KEŞİF VE NEŞRİ Ünlü tarihçi Hammer, 18. asrın son yıllarında İstanbul'dan Viyana'ya dönerken yanında bir de kitap bulundurmaktadır. Bu eser; Temür Bek'in oğlu Şahruh'un Türkistan'da hüküm sürdüğü çağlarda, 17 Haziran 1439'da Herat'ta Uygur harfleriyle istinsah edilmiş olan Kutadgu Bilig'dir. 1474'te Abdürrezzak Bahşı için Tokat'tan İstanbul'a getirtilen Kutadgu Bilig, 300 küsur sene İstanbul'da kaldıktan sonra, Hammer eliyle yolculuğunun son noktasına, Viyana Saray Kütüphanesi'ne gelir. Hammer eserin birkaç yaprağının fotoğrafını Paris'teki Amedee Jaubert'e gönderir ve Jaubert, eseri ilim âlemine tanıtan ilk yazıyı Journal Asiatique (VI, 1825) dergisinde yazar. Fakat bu yazı pek fazla ilgi uyandırmaz. Ancak 45 yıl sonra Macar Türkoloğu Vambery'nin neşri ilim dünyasının dikkatini çekecektir. Vambery, 1870'te Kutadgu Bilig'in 915 beytini, matbaada dökülmüş Uygur