TÜRK DİLİ TARİHİ
445
Yusuf ü Züleyha mesnevisi Dehri Dilçin tarafından metin ve tıpkıbasım olarak 1946'da yayımlanmıştır: Şeyyad Hamza-Yusuf ü Zeliha, TDK, İstanbul 1946. Şeyyad Hamza'nm Dâstân-ı Sultan Mahmud mesnevisi ise Sadettin Buluç tarafından bulunmuş; metin ve sözlük olarak yayımlanmıştır: "Şeyyad Hamza'nın Bilinmeyen Bir Mesnevisi" (TM, XV, İstanbul 1968). Şeyyad Hamza'nm diğer şiirleri de yine Buluç tarafından neşredilmiştir (TDEDVII/1-2, İstanbul 1956; TDED XIII, İstanbul 1963). Hoca Dehhanî'nin herhangi bir kitabı bize ulaşmamıştır. Eski şiir mecmuaları içinde bulunan az sayıda şiiri bilinmektedir. İlk defa Köprülü'nün tanıttığı şiirler Mecdut Mansuroğlu ve Hikmet İlaydın tarafından yayımlanmıştır: Mecdut Mansuroğlu, Anadolu Türkçesi (XIII. Asır)-Dehhanî ve Manzumeleri, İstanbul 1947; Hikmet İlaydın, "Dehhanî'nin Şiirleri", Ömer Asım Aksoy Armağanı, Ankara 1978. Ahmed Fakih'in iki eseri bize ulaşmıştır. Çarhnâme, Câmiü'n-Nezâir adlı şiir mecmuası içinde bulunan 83 beyitlik bir kasidedir. Mecdut Mansuroğlu tarafından yayımlanmıştır: Ahmed Fakih-Çarhname, İstanbul 1956. Ahmed Fakih'in ikinci eseri, Kitabu Evsâf-ı Mesâdici'ş-Şerîfe; Şam, Kudüs, Mekke ve Medine'yi ve buralardaki binaları anlatan mesnevi tarzında yazılmış, küçük bir seyahat kitabıdır. Hasibe Mazıoğlu tarafından bulunmuş ve yayımlanmıştır: Ahmed Fakih-Kitabu Evsâfı Mesâcidi'ş-Şerîfe, TDK, Ankara 1974. 14. yüzyılın ilk büyük isimleri Kırşehirlidir: Gülşehrî ve Âşık Paşa. Birisi Baba İlyas'm torunu olan (Âşık Paşa), diğeri de bu aileye yakın bir derviş olan bu iki isim Eski Oğuz Türkçesinin bilinen ilk büyük eserlerini vermişlerdir. Bu bakımdan Kırşehir'in ve Baba İlyas sülâlesinin, Eski Oğuz Türkçesinin kuruluşunda özel bir yeri vardır. Gülşehrî Farsça eserleri de bulunan, Kırşehir'de zaviye sahibi büyük bir şairdir. 1301'de yazdığı Farsça Feleknâme'sini Gazan Hana sunmuştur. Türkçe eseri Mantıkut-Tayr 4300 civarında beyitten oluşan büyük bir mesnevidir; 1317'de yazılmıştır. Feridüddin Attar'ın Mantıku't-Tayr'ı örnek tutularak yazılmıştır. Tercüme değil, pek çok yeri Gülşehrî'ye ait olan bir adaptasyondur. Temsilî hikâyelerden oluşan tasavvufî bir eserdir. Mantıku't-Tayr üzerinde Müjgân Cunbur tarafından yapılan fakat yayımlanmamış bulunan bir doktora tezi vardır: Gülşehrî ve Mantıku't-Tayr'ı, Ankara 1952. Eserin tıpkıbasımı 1957'de Agâh Sırrı Levend tarafından yayımlanmıştır.