8
Ahmet B. ERCİLASUN
attı atlaşu (DLT II 1941: 226) cümlesi de "o, benimle atına ok yarıştırdı" demektir. Muhtemeldir ki Morun da askerlerini eğitirken at, cariye gibi ö-düller koyarak onlara ok yarışı yaptırıyordu. Bu uygulama zaman içinde (belki de bir tercüme hatasından kaynaklanarak) birlikte kıza ve ata ok atmak şekline dönüşmüş olabilir. Fakat Motun'un çok sıkı bir disiplinle çelik gibi bir ordu yetiştirdiği ve üvey annesinin kandırmasıyla kendisini Yüeçi'lere rehin gönderen babasını muhtemelen bir av sırasında ortadan kaldırdığı gerçek olmalıdır. İşte bu hadise, Oğuz Kağan Destanı'nın ana motifi olmuştur. 14. yüzyıl başında İlhanlı veziri Reşideddin tarafından Farsça, 1660'ta Hive hanı Ebülgazi Bahadır tarafından Çağatay Türkçesiyle tespit edilen Oğuznamelerde Oğuz, olağanüstü güzellikte bir çocuk olarak dünyaya gelir. Annesi Müslüman olmadan sütünü emmez. Bir yaşında konuşmaya başlar ve "benim adım Oğuzdur" der. Yiğit ve hünerli bir genç olarak büyür. Babası Kara Han, kardeşleri Kür ve Küz Hanların kızlarıyla oğlu Oğuz'u evlendirir. Müslüman olma teklifini kabul etmedikleri için Oğuz kızlara yaklaşmaz. Daha sonra su kıyısında üçüncü amcası Or Han'ın kızını görür ve beğenir. Kız, Oğuz'un Müslüman olma teklifini de kabul eder. Oğuz onunla da evlenir. Önceki eşlerinden yine uzak durmaktadır. Bir gün Oğuz yakınlarıyla ava gider. Babası Kara Han verdiği bir toy sırasında Oğuz'un ilk eşlerinden, onun ve üçüncü eşinin Müslüman olduğunu öğrenir. Bunun üzerine bir kurultay toplayıp Oğuz'la savaşmaya karar verir. Küçük gelin durumu Oğuz'a bildirir. Avdan dönüşte Oğuz ile babası Kara Han arasında savaş olur. Kara Han öldürülür, Oğuz tahta oturur. Görüldüğü gibi baba-oğul mücadelesi ve babanın av sırasında veya av dönüşü yapılan savaşta öldürülmesi, Motun'la ilgili Çin kaynağında da, 14. ve 17. yüzyıl Oğuz rivayetlerinde de aynıdır. İki metin arasındaki en önemli fark, mücadelenin sebebi konusundadır. Birincide üvey annenin kandırmasıyla Motun'un düşmana rehin bırakılması mücadelenin sebebidir. İkincisinde ise Oğuz'un hak dine girmesinin babası tarafından kabul edilmemesi sebep olarak gösterilmiştir. Türklerin Müslüman oluşundan dört ve yedi asır sonraki rivayetlere Müslümanlık motifinin girmesi çok tabiîdir. Oğuz Kağan Destanı'nın üçüncü bir varyantı daha vardır. En erken 13, en geç 15. yüzyılda yazıya geçtiği tahmin edilen bu varyant Uygur harflidir ve İslâm muhitinin dışında yazılmıştır. Araştırıcılara göre en eski varyant budur ve Türklerin Müslümanlığından önceki biçimi yansıtır. Bu rivayette baba-oğul mücadelesi ve Müslümanlık motifleri yoktur. Destan özet şeklindedir ve baştan da biraz eksiktir. Ancak sonraki varyantlarda olmayan, Oğuz'un canavarı öldürmesi, ışıktan ve ağaç kovuğundan çıkan kızlarla evlenmesi gibi motifler onun değerini arttırır. Bu varyant, Reşideddin ve Ebülgazi Bahadır Han