okurken arka planda bazı siyah ve renkli eğri ya da düz işaretler gördüğünü söyleyebiliyordu. Başka bir çalışmada ise yapısalcılar, yeni bulunmuş tepkime zamanı araçlarını kullandılar ki bu yöntem, katılımcıların sadece ne düşündüklerini değil düşündüklerini tepki halinde göstermelerinin aldığı zamanı tespite yarıyordu. Wundt , bu yöntem yoluyla yaptığı çalışmada insanların duydukları şeyleri rapor etmelerinin tepki vermekten daha uzun sürdüğünü tespit etti. Bu çalışmalar , araştırmacıların , uyarı hissi ile uyarı algısı arasındaki farkı anlamasına yardımcı oldu. E.B.Titchener , Wundth’un öğrencisiydi ve en önemli yapısalcılardan biri oldu. O ve öğrencileri iç gözlem metoduyla duyma ve tatma gibi amaçlarıyla ilgili 400000’den fazla his(duyu) tespit ettiler.
Fonksiyonalizm(İşlevselcilik) ve Evrimsel Psikoloji Wundt’un karşıtı olarak, William James, bilincin doğasını incelerken, hayvanların ve insanların sahip oldukları belli psikolojik yönleri neden geliştirdiklerini anlamayı hedef edinmiştir. Ona göre kişinin düşüncesi sadece kişinin davranışları ile ilgilidir. James ve öğrencileri Darwin’in doğal seleksiyon teorisinden etkilenmiş ve bu teorinin psikolojik özelliklere uygulanabileceğine inanmışlardır. Onlara göre bir hayvan , şartlara göre nasıl evrim geçirip güçlü kaslara sahip olabiliyorsa insan beyni de tecrübeler sayesinde belli işlevler kazanabilirdi. Yapısalcı ekol ,psikolojideki yerini zamanla kaybetse de temel prensipleri psikoloji tarafından özümsendi ve çeşitli şekillerde etkin olmaya devam etti. Evrimsel psikolojinin ise anahtar bileşeni sağlıklı olmak(iyi durumda)olmaktır. İyi durumda olan organizmalar genlerini sonraki kuşaklara daha başarılı geçirir. Örneğin, erkeklerin kıskançlık duygusu devamlı hayatta kalacaktır çünkü kıskançlığı tecrübe eden erkekler bu konuda tecrübesi olmayanlara oranla daha sağlıklıdır. Bu düşünceye göre, kıskançlık tecrübesi erkekleri , eşlerini kollamada daha korumacı yapar ki bu da üreme başarısını arttırır. Tabii ki evrimsel psikoloji teorisinin bazı sınırları vardır. Bunlardan en önemlisi de atalarımızın hangi psikolojik karakteristiklere sahip olduğunu ya da olmadığını bilemememizdir. Bunu sadece tahmin edebiliriz. 22