Erik Erikson’a göre çocuğun, bu çağda insisyatif gelişimi, rekabet ve özgürlük ile ilgili atlatması gereken zorluklar vardır. Çocuklar dünyayı keşfetmeye, kendine güvenmeye ve kendi yolunu çizmeye ihtiyacı duyarlar. Beceriler bir gecede gelmez. Çocukluk sırasındaki nörolojik değişimler, çocuğun belli yaşlarda kullanabileceklerini elde etmelerine yardımcı olur. Bu gerçek , İsviçreli Jean Piaget tarafından iyice görünür hale getirilmiştir. Piaget,çocuklara testler uygulamış , test sonrasında çocukların verdiği doğru cevaplar değil de yanlış cevaplar ilgisini çekmiştir. Ona göre verilen bu yanlış cevaplar, çocukların gelişim aşamalarına has düşünme tekniklerini temsil etmektedir. Piaget, bilişsel yeteneğin gelişimsel düzen içerisinde kazanıldığına inanmakta olup çocukların yeni şeyleri deneyimlediğinde bu bilgileri var olan eski şemalar ile bağdaştırmaya çalıştığını tespit etmişti. Çocuklar bunu yaparken iki metot uygulamaktadırlar. Asimilasyon ve Uzlaştırma… Asimilasyon aşamasında çocuklar, yeni bilgileri anlamak için önceden geliştirilmiş şemaları kullanırlar. Uzlaştırma aşamasında ise çocuklar yeni bilgiler öğrenirler ve yeni şema geliştirirler.. Piaget’in Bilişsel Gelişim Aşamaları Sensorimotor(doğum -2 yaş arası): Çocuk dünyayı beş duyuyla deneyimler. İşlem Öncesi(preoperasyonel): (2 ile 7 yaş arası): Çocuk dünyayı dil ve zihinsel görüntülerle algılar. Yığın operasyon: ( 7ile 11 yaş arası): Çocuklar mantıklı düşünmeye başlar. Biçimsel operasyon:(11 yaş ile yetişkinlik arası): Yetişkinler sistematik düşünürler ve soyut kavramlar hakkında fikir yürütebilirler.
Çocukluk Sırasında Sosyal Gelişim Çocuğun çevreyle iletişim kurması ve anlamasııyla oluşan bilişsel yetenek, sosyal manada büyük gelişimler için kaynak oluşturur. Bilişsel yetenekler, çocukluk sırasında oluşan değişikliklerin sadece bir parçasıdır. Çevreyi anlama, tahmin etme ve çevredeki diğer insanlarla bağ kurma da çocukların sosyal becerilerinin gelişmesinde önemlidir. 88