Nusret Abi’nin Aziz Hatırasına Nihat NASIR
Bursa’ya yeni yerleşmişim. Henüz çok yabancıyım Bursa’ya… Bir türlü kafamdaki çevreyi bulamıyor ve bu nedenle de her vesile ile soluğu İstanbul’da alıyorum. Öyle ki o birkaç senelik süreçte neredeyse İstanbul’da daha fazla bulunuyordum. Ben İstanbul’a gurbet sancısını dindirmek için gidiyordum ama İstanbul’dakilerin işleri başlarından aşkın tabii olarak… Neyse ki akşama doğru, tanıdık hemen herkes, İlesam’ın lokal olarak kullandığı Beyazıt’taki “medreseye” gelirdi. Burada tanıştığım insanların büyük bir çoğunluğu dostum oldu sonraki zamanlarda. Allah rahmetine gark etsin, Hilmi (Oflaz) Abi’yi de burada tanımıştım söz gelimi. İşte bu İlesam muhabbetlerinin devam ettiği bir günde sevgili Hakan (Albayrak)’la masamızda bembeyaz ve uzun sakallı bir muhterem de bulunuyordu. Bizim oralarda alışık olduğum ve fakat İstanbul’da hiç rastlamadığım bir uzunluktaydı bu muhteremin sakalı ve sigara nedeniyle yer yer sararmıştı. Nusret Özcan
159