Engin Bir Gönül Adamı Zeynep ÖZTÜRK
Sıcak bir cuma günü Hakk’a yürüdü Nusret Özcan, “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn” emr-i ilahîsiyle… Sevenlerinin gözyaşları eşliğinde, çok sevdiği Eyüp semtinde, Mihmandâr-ı Rasul’ün gölgesinde toprağa verildi. 25 Kasım 1958 yılında İstanbul Eyüp’te doğmuştu. “Eyüp; dünya maceramın başladığı, maneviyatımın, imanımın, kişiliğimin derinlemesine oluşmasına vesile olan övünç kaynağı, ruh ve madde mekânı... Ancak böylesi mübarek bir mekânda dünyaya gözlerini açmanın da bir bedeli var: Varoluş maceramın başladığı yer, ürküntü veriyor bana, böylesi bir bahtın ve lütfun yükünü omuzlamak zor” diyordu. İşte yine o mekân, nahif bedenine istirahatgâh olmuştu, sûr’un haber vereceği dirilişe kadar.
“Allah canımı eşimden önce alsın, onsuzluğa dayanamam” derdi Dostları için adeta büyük gölgeli bir çınardı Nusret özcan. Gece gündüz demeden yardımına koşardı çevresinin. İsmiyle müsemma olmuş bir derviş, bir gönül adamıydı aynı zamanda. Geç saatlere kadar gençler ve arkadaşlarıyla hasbihal eder, gönül sohbetleri meclisleri kurulurdu kaynayan semaverin ıslığında. “Ne yapayım hanım, dostlar bırakmadı” Nusret Özcan
181