Bir Nusret Özcan Geçti Bu Dünyadan Cem SÖKMEN
Daima ayakları yere basan ve daima ayakları bu topraklara basan bir büyük gönüllü insan daha gitti. Nusret ağabeyimizi 22 Haziran Cuma günü geçirdiği üçüncü kalp krizi neticesinde kaybettik. Onunla en son 18 Haziran Pazartesi günü görüşmüştük. Konumuz, yayına hazırladığımız “Bir Hüzün Yolcusu” ismini taşıyan hikâye kitabıydı. Hikâyelerinden sonra ise Radyo 15’te Cuma akşamları hazırlayıp sunduğu “Her Mevsim İstanbul” programını kitaplaştırmayı konuşmuştuk. Nusret Özcan’ın vefat haberini alınca, “Ağabey, daha yapacak çok işimiz vardı” diyebildik. Ve onunla aynı frekansta yaşayan Dilaver Cebeci’nin o muhteşem mısraları geldi aklımıza: “Durup durup ıssız yerlerde/ Güçlü ol ey kalbim, güçlü ol/Daha çok işimiz var diyorum...” Onun büyük yüreği, bu gittikçe daralan dünyaya sığmadı. Dilaver Hoca’nın hafızası gibi... Onunla her görüşmemizde söylediklerini not almaya çalışırdık. “Ana yapı Osmanlı’dır” diyordu Nusret Ağabey... “İdrak eden mesuldür” diyordu... “Tarihsiz ve topraksız anlayışla İslam’ı layıkıyla anlayamayız” diyordu. “İçtimai şuurla bilmeden öğrenirsin” diyordu. “Anne olan kadın ulvileşir” diyordu. “Modern hayat dile düşNusret Özcan
191