“Gazetenin Ömrü 24 Saat” Melih Bayram DEDE
Rahmetli Nusret Abi’yle, Yeni Şafak’ın Topkapı’daki eski binasında aynı çalışma ortamını paylaştık. Kendisiyle ilgili ilk hatırladığım şey, aşırı sigara tutkusu, hoşsohbeti ve derin bilgi birikimiydi. Hepimiz için kendisiyle sohbet etmek, yeni bir şeyler öğrenmek demekti ve bunun için bulduğumuz her fırsatı değerlendirdik. Her ne kadar işimiz günlük bir gazete vücuda getirmek ve bunu her gün tekrarlamak zorunda olmaksa da, kendisi bizi uyarır, daha kalıcı işler yapmanın önemini, “Gazetenin ömrü 24 saattir” cümlesiyle özetlerdi. Ömrü 24 saat olan bir şey için bunca emek harcamaya, kendimizi hırpalamaya, strese girmeye gerek olmadığını düşünürdü. Haklıydı da. Gazete gündelik olayları, politik, sosyal gelişmeleri okumayı sağlayan bir haber alma aracı sadece. Ve dediği gibi, her nüshasının ömrü 24 saat. Nusret Abi mümkün olduğunca kalıcı işler yapmaya, kalıcı eserler bırakmaya çalıştı. Bunun için biraz geç kaldığını söylesem sanırım kendisine haksızlık etmiş sayılmam. Kitaplar vücuda getirmek, hele hele romanlar yazmak için daha bir olgunluğa, daha fazla bilgi birikimine, daha fazla Nusret Özcan
87